Hayat ve yaşam kalbimizden geçer. Ona Aittir. Sevginin yeşerdiği, hayatın ve yaşamın ruhun yeşerdiği ve çiçek açtığı, meyve verdiği toprak kalbe aittir. Güzel olan her şey, değerli olan, anlamaını yitirmemiş, her şey kalpten gelir...
İyi ve anlamlı yaşamak için acele etmliyiz. Çünkü yaşadığımız her gün başlı başına bir hayattır. Yaşadığımız her bir gün her bir an her bir dakika hatta saniye başlı başına bir hayattır. Yaşadığımız hayatın her anını , her dakikasını hatta saniyesini içimize sindirerek yaşamalı ve yaşayabilmeyi öğrenebilmeyi öğrenmeliyiz. Hayatı öğrenerek, deneyimleyerek ilerler fakat, sevgi ile yoğurulur ve yaşanır. Hayat bir kafestir kaldığın kadar demiş bir düşünür. Evet, hayat bir kafestir istediğimiz zaman çıkamayız o kafesten, belki de yaşamın en güzel hapishanesidir hayat. Hayat bir nefestir aldığın kadar, hayatın bir ömürden ibaret olduğu ve süresi olduğu gerçeği de kabullenilen bir olgudur. Hayat bir hevestir daldığın kadar. Hayatı yaşarken duyacağımız heves ve heyecan, hayatımızın yaşam kalitesine olan etkisini de bize hatırlatıyor.
Mevlana'nın şu sözleri ile devam edelim. Hayat olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Onu değiştiren yaşama biçiminizdir. Çok derin manalar barınıran bu söze kulak verelim. Kendimiz için yapılabilecek en büyük iyilik hayatı anlamlandırabilmek ve güzel sözler söyleyebileceğimiz bir yaşam sürebilmektir. Herkes için hayatın anlamı farklı olabilir. Ancak hayatla ilgili değişmez doğrular da yok değildir. Hayat ile ilgili sözler herkesin kalbine ve aklına dokunabilen sözlerdir.
Hayatla ilgili düşüncelerin kelimeye dönüşmüş halleri herkes için bir anlam barındırırlar. Hayat sözlerini okuyan, dinleyen ya da paylaşan kişiler hep kendilerinden, kendi kalp ve akıllarından geçen duygu ve düşünceleri yansıtırlar. Hayatla ilgili anladıklarını herkesle paylaşmak isterler.
Başta kendimize sonra da etrafımızdaki sevdiklerimize hatta kimi zaman tüm dünyaya kulağa küpe yapılacak sözler söyleriz. Ya da benzer sözleri duyduğumuzda hemen sindirir ve hayat boyu yol gösterici ışık yaparız onları. Hayat sözlere sığmayacak kadar derin ve anlamlı olsa da bazen duygularımızı en iyi şekilde ifade etmek için kelimelere sığınırız.
Hayatı yaşamımızın neresinde, nasıl değerlendirdiğinizi bilelerek anlamlandırmalıyız. Hayat benim öğretmenimdir diyebiliyorsak yazımızın başında da dediğim gibi hayat boyunca öğreniriz, deneyimleriz ve yaşarız. Hiç kimse hayata herşeyi bilerek gelmemiştir. Anadan doğar doğmaz öğrenmeye başlar deneyimler ama ''hayat kafestir kaldığın kadar'' sözünde dediğimiz gibi gitme vakti gelene kadar öğrenmeye devam ederiz. Ölüm bile hayatta öğrendiğimiz deneyimlediğimiz son şeydir.
Kendi hayatımızdan başka hayatı yaşamaya kalmayalım. Çünkü herkesin hayatı kendine özel ve herkesin yaşam alanı kendinindir, yani kafes bir kişiliktir. Başkasının kafesine girme gibi bir şansımız olmadığını düşünüyorum. Hayat ve yaşam kalbimizden geçer ve bir kafestedir. Hayatın tatlı ve acı yönlerine de alışık olmamaız ve hazır olmamız gerekir. Çünkü hayatta acı ve tatlı gerçek bir karışımdır. Hayatı oluşturan, anlamlaştıran karışım kalbimizn hissettikleridir.
Hayatta duyduğumuz acılar, kayıplar, mutluluklar, sevinçler, hüzünler özlemler hepsi hayatın yaşam formülüdür. Ama her bir insanın yaşamı kendine özeldir. Hiç bir insan başka bir insanla birebir ayını kaderi ''mutlak bir'' olarak yaşayamaz, sadece benzer.
Hayat doğruları olmayan bir sınavdır. Her insanın kendine özel bir yaşamı olduğu için başkasının yanlışı sizin doğrunuz olabilir. Hayat mutlular için kısa mutsuzlar için uzundur. Hayatını iyi kullanmadan uzun süre yaşamış insan, az yaşamış demektir. En çok yaşamış insan, en çok yıl saymış olan değil; fakat hayatı en çok hissetmiş olandır.
Onun için yaşamımızı sürdürürken içinde bulunduğumuzu kafesi bir cennet bahçesi yapıp ve giderken ardımızda kalacak olan sadece ortak hatıralarımızda iyi anılacağımız iyi izler bırakalım. Düşünerek, öğrenerek, öğrendiklerimizi irdeleyip onların yaşamımız için iyi olup olmadığını sorgulayarak yaşayalım. Hayatta öğrenilmesi en zor şey, geçilecek ve yakılacak köprüleri, birbirinden ayırt edebilmektir.
Comments