HATİCEYE DEĞİL NETİCEYE BAKALIM

Gündemimizde biliyorsunuz ilçemizle ilgili gelişen konuların başında hastane konusu her zaman ilk sırayı alıyor. Açılacak, açacağız, açıyoruz ilçemize hayırlı olsun açabilirdik caklı cuklu müjdeleri haber edeceğiz derken açamadık. Müjdeyi manşetlerimize taşıdık ve haber yaptık. Tıkanıp kalan sorunlar çözülemeden, bitmeden harekete geçmenin bir mantığı olmadığının da altını çizmek gerekiyor. Zor bir süreç oldu. Yapımına başlandığı andan beri bulunduğu arazinin yapısından tutunda içine kullanılacak yada inşaatında kullanılacak malzemelerin sökülüp geri gönderilmesinden birkaç müteahhit değiştirmesine varana kadar hep sürekli sorunlu bir proje olarak ulusal basında da yer almış. Evet bu günlerde umutla beklediğimiz hastanemiz bitmek üzere. Bizlerde hastaneyi kameralarımızla birlikte gezmiş haberlerimizde paylaşmıştık. Nihayet bir gün bir tarih verildi. 1 kasım 2020 içimizdeki umutların yerini sevinç almış dört gözle hastanemizi açacağımız günü beklemeye başlamıştık. Tüm ekipmanlarımız hazır kameralarımız hazır ve gazetemizde o günün planını yaparken gelen telefonlarla biz de şaşırdık. Mevcut hastaneden getirilen cihazların geri gönderildiğini üzüntüyle öğrendik. Yine olmayacaktı. Alışmıştık. Alıştırılmıştık.

Beklentilerimiz elbette büyük bu şehir için. İnsanlarımız için hep daha iyisini istiyoruz. Yöneticilerimizin ve yetkililerimizin de bizimle aynı düşüncede olduğu kanaatindeyim. Fakat bir eksiklik var ya da başka bir şey. Ne oluyorsa bir şeyler oluyor.. Neden böyle oluyor diye düşünmemiz gerekiyor belki de en büyük sorun bu. Düşünmeden mi hareket ediliyor sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz. Biz bunu kendimize sorduğumuz kadar yetkililerinde sormasını kendilerine bir öneri olarak sunuyoruz.

Eski bir tabir var edebiyatımızda ‘’çuvallamak’’ maalesef böyle durumları beklentilerimizin karşılığında yaşamakta ve üzülmekteyiz.

Yeni hastanemizin bir de kavşak meselesi var. Geçenlerde bizzat gidip kameraman arkadaşım Uğur Ceylan ile birlikte bölgeyi görüntüledik. Hastanenin son durumunu havadan ve karadan çekerek bizler de basın mensupları olarak gazetemizde inceledik. Hastane otoparkının olacağı düşüncesinde olduğumuz merdivenli kısımda çalışmaların devam ettiğini gözlemledik. Çevre düzenlemelerinin henüz tam olarak bitmediği ve inşaat artıklarının da çevrede olduğunu gördük. Bir de acile gelecek olan sivil araçlar girdikten sonra nereye park edecek arka kısımdan otoparka yol yok. Eğer acile gelen araçlar orada kalacaksa o alanda yeterli araç park alanı var mı yok mu yeterli olur mu olmaz mı onu da tam olarak bilemedik. Tabi bu eksiklikler zaman içinde açıldıktan sonra deneyimlenerek de çözülebilir belki ama, sesimizi duyan olursa açmadan da henüz yol yakınken bir planlama yapılarak sorun ortaya çıkmadan düzeltilir diye düşünüyoruz. Gelelim kavşak meselesine, bizler gazeteciler olarak kavşaklarda kaza haberi yapmaya aşinayız. Yıllardır o kavşaklarda ki kazalarda hayatını kaybeden insanlarımızın haberlerinde kahroluyor onların yakınları ile birlikte bizde kahroluyoruz. Bizim vicdanımız sızlıyor!!! İnsan hayatının ucuz olmadığını anlamak için illa o kazaların yaşanması gerekmiyor. Bizde diyoruz ki o hastane kavşağı şuan çok tehlikeli şehrin tam girişinde araçların hızlarını kesmesi gereken bir yerde ve rampada. Neyse ki kazalara karşı hastaneye yakın tam karşısında. Peki şimdi diyeceksiniz ki yavaşlasınlar. Hatta şunu diyenlerde oldu odun yüklü kamyonlar nasıl duracak ışık olsa da fark etmez… Buradan anlayın trafikte ki anlayışın insanlar arasında ki mantığının farklılığını, çünkü ülkemizde standart trafik kuralı diye bir kavram yok gibi. O bölgede bir cep sistemi yada araçlar için üst geçit sistemi kurulmalıydı. Evet pahalı bir iş olabilir ama insan canı kadar pahalı mı? Bunu vicdanlarımıza sormamız gerekiyor. Bizim leb demeden leblebiyi anlayan akıllara ihtiyacımız var.

Bütün temennimiz her şeyin iyisi olması, eldeki imkanlar diye bahaneler kullanmaktansa ne yapabilirizi birlikte akıl birlikteliği, fikir fırtınası şeklinde, karşılıklı samimi duygularla vatandaşında basının da düşüncelerine yer vermek en iyi politika olur.

Çuvallamadan, hatice’yi de netice’yi de birlikte görebileceğimiz sağlıklı nice günlerde görüşmek üzere.