top of page

Sevgili okurlar; her hafta yeni bir konuyu sizlerle paylaşmayı düşüncelerimizi, fikirlerimizi sizlere karınca kararınca aktarmaya devam ediyorum. Elbette yazdıklarımın tamamı doğru yada tamamen mantıklı olup olmadığı sizlerin düşünce ve fikirleri ile uyuşması ile alakalıdır. Ben düşüncelerimi aktarıyor sizlerden bu konularla ilgili aldığım dönüşlerle ben de kendimi eleştiriyor sizlerin eleştirileri olursa da değerlendiriyor ve ufkumu açmaya çalışıyorum. Bu günkü konumuz eleştiriye açık olmanın bize neler kazandırabileceğini konuşacağız. Yazıma da öncelikle kendimle ilgili olan eleştirisel yanımın açık olduğunu belirterek başlamak istedim.


Evet eleştirilmek her ne kadar bizlerin kızdığı, sinir olduğu, öfkelendiği bir durum olsa da; maalesef bu durum bize insanların hem güvenini kaybettiriyor, hem de egolarımızın ön planda olduğu algısını yaratıyor. Bireyler kendileri dışındaki insanlarla ilişkilerini sağlam tutmak, geliştirmek ve aralarındaki sevgi bağını geliştirmek için eleştiri konusunda karşı taraf eğer eleştireceği konuda bilgi birikimi ve deneyimi varsa bunu açık yüreklilikle kabul etmelidir. Tabi eleştiri konusu karmaşık bir konu olsa da incelenmeli ve kabul edilebilir bir durum olmalıdır. Özellikle iş hayatında daha çok karşılaştığımız eleştiri durumları, sosyal hayatımızda ve arkadaş çevremizdeki eleştiri durumlarından daha çok canımızı sıkar. Tabi eleştiren kişinin samimiyeti ve bu konudaki bilgi yeterliliğinin de önemli olduğunun altını çizmek isterim. Düşünsenize o konu hakkında bir şey bilmeyen insan gelip sizi eleştiriyor ve haksız yere başarısız bir kişiymiş gibi algılanmanıza yol açıyor. Bu durum elbette kabul edilemez. Sizi bir kişi eleştirdiğinde pek kaale almayabilirsiniz ama. Genel anlamda bir çok kişiden eleştiri alıyorsanız o zaman bir oturup düşünmekte fayda var. Çevrenizde sizi sürekli eleştiren birileri elbette vardır ve var olmaya devam edecektir. O yüzden diyorum sizi eleştiren kişinin niteliğine bakın. Gerçekten o konuya hakim ve bilgi sahibi ise mutlaka değerlendirin, düzeltmeler yapın ama ezilmeyin de.


Eleştiri denince aklımıza genelde hep sanatla uğraşan, edebiyatla uğraşan inşalar geliyor. Çünkü sanatın karmaşıklığı kendi şıklığı güzelliği karşısında eleştirilerin sanat eserinden daha çok konuşulduğu ortamlar doğurabiliyor. Bu konuya hiç girmeyeceğim. Sanat benim kırmızı çizgim. Renklerin ve zevklerin tartışılamaz olduğunu tüm insanlık kabullenene kadar ki insanlık için bu çok uzak bir ilerleme konuşmaya da gerek yok diye düşünüyorum. Ben eleştiri konusu iş hayatı olarak değerlendireceğim.

Genellikle olumsuz bir durum olarak algılansa da her insanın eleştiriye ihtiyaç duyduğu anlar var. O nedenle özellikle iş hayatında eleştirildiğinizde yeteri kadar iyi olmadığınızı, yanlış yaptığınızı hatta işinizin tehlikede olduğunu hissediyorsanız, yanılıyorsunuz. Uzmanlara göre eleştiri pozitif algılanabilir ve kişisel gelişim için kullanılabilir.

İş hayatının çetin ve zorlu ortamında güçlü olabilmek ve işinizi daha iyi yapabilmek için öncelikle yeteneğe kimi zaman da sağlam bir iradeye sahip olmanız gerekir. Dünyanın birçok yerinde değişmeyen bu durum için çalışma stratejisti Kathleen Caldwell, bir yol haritası olduğunu belirtiyor. Caldwell’e göre “Eleştiri ya da geri bildirim kendimizi görebilmek için oldukça önemli bir araç, çünkü hepimizin profesyonel ve sosyal alanlarda kör noktaları var’’


Eleştirileri doğru yönetmenin birkaç püf noktası şöyle:

Kişisel bir saldırı olarak algılamayın

Geri bildirimler sıkça yanlış yorumlanır ve düşmanca algılanır. Örneğin size yöneltilen “Toplantılara sürekli geç kalıyorsun” eleştirisi, size sevilmediğinizi ya da işinizin risk altında olduğunu hissettirebilir. Yanlış anlaşılmaları engellemek için size söylenenlerle ilgili not tutabilir ve sizin için ne anlama geldiğini yazabilirsiniz. Böylece abartılarla değil gerçeklerle uğraşmış ve iş hayatınızı olumlu yönde etkileyecek bir geri bildirimi kaydetmiş olursunuz.


Kaynağı gözden geçirin

Geri bildirim veya eleştiri genellikle bir insanın bakış açısını yansıtır. Sizi eleştiren kişinin niyetini objektif olarak değerlendirin. Sizi geliştirmek için mi yoksa aşağı çekmek için mi uğraştığı konusunda dürüst bir cevaba ulaşmalısınız.


Dikkatlice dinleyin

Savunmaya geçmek her zaman başarılı olmaz. Bu nedenle, eleştirildiğiniz sırada size savunmaya geçmenizi söyleyen güdülerinizle savaşabilir ve dikkatli bir dinleyici olabilirsiniz. Karşınızdakini gerçekten dinleyebilmek ve ne söylediğini anlayabilmek için derin derin nefes almaya özen gösterin. İşvereninizin ya da iş arkadaşlarınızın söylemek zorunda olduğu şeyleri içtenlikle dinlemek size büyük faydalar sağlayacaktır.


Eleştirinin doğru olup olmadığını belirleyin

Her eleştiri doğru ve iyi niyetli değildir. Eleştirinin doğruluk payını belirlemek için bir adım geride durarak durumu değerlendirmeye çalışın. Varsa verilen örnekleri dikkate alın ve iş arkadaşlarınızla konuşarak eleştirinin doğruluğunu değerlendirin.


Soru sorun

Soru sorarak karşınızdakinin gerçekten ne söylemeye çalıştığını öğrenebilir ve yanlış anlaşılmaları engelleyebilirsiniz. Bunu yapmanın en kolay yolu ise anladıklarınızı tekrar edip “Doğru anlamış mıyım?” diye sormaktır.


Tamamlayıcı olun

Size geri bildirim yapan kişiye teşekkür ederek, ona bu konuyla ilgili ne yapacağınızı söyleyebilirsiniz. Eğer o an uygun değilse hemen harekete geçin ve sonrasında ilerlemenizle ilgili ne düşündüklerini sorun.



header.all-comments


  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
bottom of page