Merhaba sevgili okurlar bu hafta başarı ve başarıyı getirecek unsurlara değineceğiz. Başarı hepimizin arzuladığı bazılarımızın bazılarımızdan daha fazla arzuladığı duygusal bir istek. İş dünyamızda, okul hayatımızda, nerde olursak olalım bireyler olarak hepimiz bir amacın peşinde, bize verilmiş görevlerin ya da kendi belirlediğimiz hedeflerin ardına düşer ve başarıyı yakalamak için büyük çabalar gösteririz.
Başarı bazen çok meşakatli bazen de çok kolay elde edilebilen bir kavram. Tabi başarının niteliğini belirleyen unsurları da göz ardı etmemek lazım. Bizim için başarı olan bir şey başkası için başarı mıdır? Bilinmez. Kendimiz için büyük başarı dediğimiz başarılar başkaları için küçük olabilir ama önemli olan kendimiz için elde ettiğimiz başarı ileriye yönelik elde edeceğimiz başarıların fidanı gibidir. İlerde karşınıza o fidan ağaç olarak çıkabilir. Başarıyı kazanmanın yollarına baktığımızda başarı biraz önce bahsettiğim gibi bazen kolay bazen de çok zor elde edilebiliyor. Başarıyı yakalamak için ‘’her yol mübah’’ ilkesiyle yola çıkanlarda var elbette. Bunu bazı alanlarda maalesef görebiliyoruz. İş dünyası olsun siyaset olsun bu tip oluşumlardaki bireyler bazen bu yola başvurabiliyor. Başarı, sonucunun faydalı olduğu düşünülen bir eylemi gerçekleştirmek, bir işin üstesinden gelmektir. Size başarının bazı püf noktalarını maddeler halinde belirtmek istedim.
1- Başarılı Olmak İçin Ders Çıkarmayı Bilmek ve Bahane Üretmemek Gerekir:
2- Başarılı Olmak İçin Hedef Belirlemek Şart!
3- Başarılı Olmak İçin Etkin Bir Planlama Yapmak
4- Kendini İyi Tanıyan Kişiler Başarılı Olur
5- Başarılı Olmak İçin Çalışmak, Harekete Geçmek Gerekir
6- Başarı İçin İstikrarlı Olmak Gerekir.
7- Arkadaş Seçimi, Kişinin Hayattaki Başarısını Etkiler
8- Mükemmeliyetçi Olmak Başarının Önündeki Gizli Engellerden Biridir. Bundan Kurtulun!
9- Ruh Sağlığı İyi Olmayan Bireylerin Başarılı Olması da Güçtür
Büyüklerimizin kulaklarımdan hiç çıkmayan şu cümle de hep hatırımdadır. Evlat başarıyı üç şey getirir; Doğru zaman, doğru mekan, doğru insan. Bazen bu üç şey bir araya gelirse diğer unsurlarda varsa başarı kaçınılmazdır derlerdi. Bende hayatım boyunca bunlardan yola çıkarak yapmakta olduğum işlerde, eylemlerde, kendime belirlediğim hedeflerde başarıyı yakalayabilmek için çok çalışıyorum. Geçen senelerde birkaç tane iş insanı büyüğümün televizyon programlarına konu olan hayat hikayelerini çekmiştik. Belgesellerini yaptığımız insanlarda oldu. Bunlardan beni en çok etkileyen ise Alaçam’lı Hasan Asan bey olmuştu. Hikayesinden kısaca bahsedecek olursak, Hasan Asan yaşadığı köyde çobanlık yaparak geçimini sağlayan fakir bir ailenin bireyiydi. Bir gün hanımı ile tanıştı ve evlendiler. Bir zaman sonra kayınpederinin de yardımı ile Almanya’ya göç ettiler. Önceleri buldukları her işte çalışan aile zamanla başka insanlarla tanıştı. Dil bilmeden iz bilmeden yürüdükleri Almanya sokaklarında bilinen en güzel dilin tatlı dil olduğunu öğrendiler. Çaldıkları her kapı onlara bir şeyler öğretmiş tecrübe olmuştu. Zamanla bir iş insanına yaptıkları dürüst bir davranış onların bir iş yeri sahibi olmasına vesile olmuş ve geçimlerini daha iyi koşullarda yapabilecek bir imkan sağlamıştı. Dürüstlük ve tatlı dil ile yaptıkları her işte başarıyı yakalayan Hasan Asan, zamanla tekstil fabrikası Hatex’i kurmuş Hasan Export ve bu gün dünya markası haline gelmiş bir firma olan SCHAFER isimli holding’in patronu olmuştur. İşte hayat bazen insana fırsatlar sunuyor kimimize babadan kimimize dişle tırnakla kazıyarak kazandırıyor. Başarı yakalanırken kalıcı olabilmeyi başarmak ta başarının en önemli unsurlarındandır diye düşünüyorum.
İşte size Hasan Asan beyin kısa hikayesi. Hayat ona bazı fırsatları sunmuş ve başarıyı yakalamış. Başarı bazen taktik ister bazen teorik unsurlar ister. Bazen de ilahi tecelli mi diyelim bilmiyorum ama başarı bazen kaçınılmaz bir son da olabiliyor. Bazen bir mucize de olabiliyor.
Kendimiz için “Başarı nedir?” sorusuna cevap vermezsek, yanlış merdiveni tırmanmaya başlayabilir ve başkasının başarı dediği şeyin peşinde koşuyor olabiliriz. Yanlış dağa tırmandığımızda “Burası benim arzuladığım yer değildi!” diyebiliriz. Bu peşinde koştuğumuz hedeflerin yanlış olduğunu fark etmek için hayatımızı boşa harcıyoruz demektir.
Gerçek başarıyı elde etmiş olanlar, kendileri için zirveye çıkmanın ne demek olduğunu net bir şekilde anlayanlardır. Eğer onların adımlarını takip etmek istiyorsak, biz de zirvenin kendimiz için ne olduğunu net bir şekilde tespit etmeliyiz.
Başarının ne olduğunu tespit etmeden önce, başarının ne olmadığını iyi anlamamız gerekir. Çoğu insan başarıyı zengin olmak, mükemmel bir ilişkiye sahip olmak, milyar dolarlık bir iş kurmak veya sosyal medyada çok sayıda takip edeni olmak vb. şekilde algılamaktadır.
Çoğu insanın başarı imajlarında ünlü insanlar vardır. Ünlü insanlarda bir yanlışlık yoktur. Yanlış olan onlar gibi olmanın sizi mutlaka başarılı kılacağını düşünmektir.
Çocukluk ve gençlik dönemlerimiz boyunca ebeveynlerimizden, öğretmenlerimizden ve arkadaşlarımızdan çeşitli başarı fikirleri öğreniriz. Herkesin bizim kim ve ne olmamız gerektiğiyle ilgili kendi fikirleri vardır. Başkalarının görüş ve fikirlerine değer vermemiz uygun olsa da, bunları mutlaka kendi fikirlerimiz olarak kabul etmemeliyiz. Kimse kendi başarı versiyonunu bize dayatamaz. Kimse bize bizim için yaşanacak iyi bir hayatın ne olduğunu söyleyemez.
Başarının iyi bir iş veya iyi bir sosyal statü gibi belirli bir nesneyi elde etmek anlamına geldiğini varsaymak ve bu şeyi elde edersek başarılı olacağımıza inanmak kolaydır. Ancak başarı tanımımızı bir veya iki başarıya dayandırırsak, hayal kırıklığına uğrama ihtimalimiz çok yüksektir. Bunun yanında en büyük başarılardan bazılarının, en büyük başarısızlıklardan kaynaklandığını da unutmamak gerekir.
Başkalarının ne istediğine göre değil, kendi isteklerimize göre hedeflerimizi ve yörüngelerimizi belirlemeliyiz.
Bazı insanlar, diğer insanlara yardım etmenin onlara mutluluk getirdiğini fark eder ve bu nedenle başarı, onlar için başkalarına adanan bir yaşam gibi görünür. Bazıları bir işletme kurmanın veya bir ürün üretmenin onlara mutluluk getirdiğini fark eder. Bazıları izolasyonu, bazıları ise sürekli aktiviteyi tercih ederler.
Basit ama derin olan gerçek şudur: beni mutlu eden şeyin başkasını mutlu etmemesi veya bunun tam tersinin geçerli olması doğaldır. Örneğin benim başarı vizyonum muhtemelen sizinkilere benzemiyor ve bunun böyle olması da çok doğaldır.
Kendimiz için başarıyı tanımlamazsak ve başkasının yolunu izlemeye çalışırsak, sonunda hayal kırıklığına uğrar, mutsuz ve nihayetinde kendimizi çok başarısız hissederiz.
Başarıya giden yol kendinize şunu sorarak başlar: “Beni ne mutlu eder?”
Kalın sağlıcakla.
Comments